Selam, ben aşkı öldüren adam. Şu an mezarda yatıyor. Ben ise onu gömüyorum. Son kez selam veriyorum, beni görmediğini de biliyorum. Toprağın arkasından bana gülümsüyor. Pişkin aşka son verme hırsımdan dolayı git gide hızlanıyorum. Daha çok kürek sallıyorum, daha hızlı toprak atıyorum üzerine.

Eleştiri daima olumlu olmaz. İki seçeneği var eleştiren kişinin. Ya olumlu, ya olumsuz, hem olumlu hem olumsuz. Eleştiri daima olumlu olmaz; lakin daima olumsuz olabilir. Bunu önümüze çıkan olumsuzluklar sağlıyor; ne ben ne de başkası. Konumuz da uygunsuz şarkı.

Bir şarkı neyi temsil etmeli? Pop müzik konusu aşk, aşkı temsil eder genelde. Yine de pop müziği tam olarak açıklamak mümkün değildir. Günümüzde pop müzik, popüler müziğin alt dalı olmasına rağmen popüler müzik olarak kabul edilmiş bir halde. Türkiye'de pop denildiğinde akla hemen aşk gelir. Hatta benim bu konuda popçu diye isimlendirmiş olduğumuz sanatçılara bir dert yakınmam vardır. "Popçu olmak da zor iş tabii. Hep aşk, hep aşk... Sürekli aşk üzerine yazmak zorundasın."

Konumuzda bu ya. Geçenlerde bir deney üzerine harekete geçtim. Hedefim gençlikti. Gençlik ölüyor, gençlik ağlıyor. Hiç aşık olmamış, aşkı bilmeyen gençler aşka aşık. Üzüldüm, birkaç romantik ve terk edilme yazısının bu kadar ilgi çekmesine. Düşündüm, neden önemli diye. Bir önemi yoktu, öğrendim. Bir genç sadece ilgi istiyor. İlginin de aşkta olduğunu sanıyor ama sandığı gibi değil. İlgi, aşktan bir o kadar uzak.

Ülkemizde pop,  yani aşkın bu kadar çok dinlenilmesinin derininde yatan şey de bu. Sanki şu aşkı biraz büyütmüyorlar mı? Başka müzik türlerine bakıyorum. Türkiye'de işini hakkıyla yapan sanatçılar, sırf pop yapmadığı için dinlenilmiyor. Belki de içinde aşk olmadığı içindir. Sanırım ben birkaç yıl daha aşka mağaradan bakacağım. Aşk güzeldir fakat yaşında yaşadıkça. Gençsin sonuçta gerçekten sevmiyorsun ki karşındaki kişiyi. Sadece hoşlanıyorsun, sevdiğini sanıyorsun ama yanılıyorsun.

"Ah, sevgilim... Gözümün önündeyken uçtun gittin. Daha dün kalbimin ucuna yatıyordun, bugün yoklukta yatıyorsun. Beni duyuyorsun şu an ama dinlemiyorsun. Yeniden yatsan diyorum kalbimin derinliğine, kalkmamak üzere uzansan yine. Fakat seveceğim seni daima beni her ne kadar unutsan da. Evleneceksin, ben evlenmeyeceğim. Güleceksin, ben gülmeyeceğim. İlk kez birisini öpeceksin, ben öpmeyeceğim. Dudaklarım her zaman seni bekliyor olacak; gelmeyeceğini bile bile bekleyecek."