Selamlar, bu hikaye kısmen yaşanmış bir hikaye olup aslında tam tamına gerçek ile bağlantısı yoktur. Bir kısmı doğru yani. Bazı kısımları ise kafadan sallama, birazcık hayal gücü... İşte bu, yapılabilecek daha fazla ne olabilir ki? 😅

Dizi Laneti

Ben Cevdet, her gece olduğu gibi o gece de dizi izliyordum. Dizi Türk dizisi falan değildi. Son zamanların popüler dizilerinden olan bir yabancı diziyi izliyordum. Her şey, dizinin 20. dakikasına kadar son derece normaldi. Dizinin tam 20. dakikasında dışarıdan bir çıtırdama sesi duydum.

Diziyi televizyonun karşısında izliyordum. Hemen arkamda da balkon vardı. Bu ses balkondan geliyordu. Korkudan kalbim çıkacak gibi atıyordu. Diziyi durdurdum ve balkona doğru kafamı uzattım. Balkonun kapısı açıktı ve orada bir gölge gibi bir şey gördüm. Sanki gülümsüyor gibiydi. Olduğum yerde zıplayarak önüme gelen ilk şeyi alıp balkona fırlattım.

On beş dakika boyunca yerimden kıpırdamadım. İçimde bir korku vardı. Doğrudan balkona doğru bakıyordum. Oradaydı, gittiği falan yoktu. Korkumu yenmem gerekiyordu. Hayatta oldukça korkak, pısırığın teki olan ben, nasıl yenebilirim ki bu korkuyu? Düşüne düşüne beş dakika daha geçirdim. Sonra nefesimi toplayarak balkona doğru koştum. Önümde iki ihtimal vardı. Orada gerçekten birisi varsa ya onunla beraber balkondan aşağıya düşecektim ya da efsanevi bir şekilde beni öldürecekti. Her ihtimalde de ölecektim. Adrenalin denilen olay çok başka bir şey. Düşündürtmüyor adama iki dakika adam akıllı. Düşünüp etmeden koştum.

Hızımı alamadım ve balkondan aşağıya doğru uçtum. Orada hayalet benzeri olağanüstü bir şey yoktu. Sadece her gün suladığım çiçekler vardı. Gölgelerini yaratık benzeri bir şeye benzetmiştim. Tam üç gün boyunca hayatımı hastanede geçirdim. Hastaneden çıktıktan sonra ilk işim balkonu yıktırmak oldu.